Ben, Ada, kollarımda ve sırtımda hikayelerimi taşıyan dövmelerle dolu bir ressamım. Her dövme, bir anının izi: mesela, omzumdaki martı, özgürlüğe uçtuğum ilk solo seyahatimi anlatır. Geçen yaz, Bodrum’da bir sanat festivalinde stand açtım. Dövmelerim dikkat çekti; bir ziyaretçi, “Bu ejderha dövmen sanki canlı!” dedi. Gülümsedim, “O, içimdeki ateşi temsil ediyor.” Standımda resimlerimi sergilerken, bir grup gençle sohbete daldık. Biri, “Dövme yaptırmak cesaret işi, senin hikayen ne?” diye sordu. Anlattım: Her çizgi, bir mücadele, bir zafer. O gün, bir gence kendi dövmesinin tasarımını çizdim; gözlerindeki heyecan beni mest etti. Festival bittiğinde, dövmelerim sadece tenimde değil, yeni dostluklarda da iz bırakmıştı. Sanat, benim için bedene işlenen bir şiirdi.
Mutfak, baharat kokularıyla doluydu; üvey ablam Ece, tezgahın başında yemek hazırlıyordu. Beyaz önlüğü, dolgun memelerini…
Deli saçması bir seksi milli yatırımcılar yaptı. Sektörün en iyi yatırım ve melek yatırımcıları olan…